Yavuz Bahadıroğlu’nun kitaplarını okuyarak büyüdüm diyebilirim.Tarihi en şekilde anlatan roman şeklinde kaleme alınmış kitapların özellikle gençliğe adım atmakta olan çocuklar için çok faydalı olacağı kanısındayım.
Tabii ki sadece belli bir yaş kitlesine hitap eden kitaplar olduğu söylenemez.Bu tür kitapların faydası asla göz ardı edilemez.Rabbim böyle müstesna yürekli yazarlarımızın kalemine kuvvet versin.
Bu günlerde okuduğum ve sizlerinde okumasını dilediğim bir kitabı mevcut:
Biz Osmanlıyız
Yavuz Bahadıroğlu
Osmanlı toplumu, bir “sevgi, şefkat ve yardım toplumu”ydu. Devlet, “hayat ve hayrat devleti”, insan “hayrat ve hasenat insanı”ydı.
Osmanlı’da hayat ahirete dönüktü. Ahirete dönük olduğu için de hayatta fuzuli şeylere yer yoktu.
Osmanlı İnsanı “kıble yürekli”ydi. Faziletliydi, dürüsttü çevreciydi, medeniydi, nazikti; cihana örnekti. Haya ve gayret sahibiydi. Zaferler ve başarılar hayatın bir parçasıydı.
Osmanlı’da, insan hakları gözetilirdi. Herkes ibadetinde, kıyafetinde, seyahatinde, ticaretinde özgürdü.
Osmanlı’da “güçlü olan haklı” değil, “haklı olan güçlü”ydü. Adalet duygusu, hayatın her alanını kaplamıştı.
Devlet milletle bütünleşmişti. Farklı kültürler, asırlarca barış içinde bir arada yaşamıştı.
Osmanlı, yetiştirdiği “cevher insan”larla dünyaya nam salmıştı.
Tarih gerçek bir “ibret aynası” ve tam bir “tecrübe tahtası”dır. Ve boşuna yaşanmış bir tecrübeler yığını değildir.
Bugün, geçmişimizden ders almanın ve “yeniden Osmanlı” demenin tam zamanı.