Semâvâtın kapuların açarlar.
Mü’minlere rahmet suyun saçarlar…
Seherde kalkana hülle biçerler.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!…
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Bu dünya fanidir sakın aldanma.
Mağrur olup taç-u tahta dayanma.
Yedi iklim benim deyu güvenme.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!…
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Benim, Murad kulun, suçumu affet.
Suçum bağışlayub günahım ref’ et.
Rasûl’ün sancağı dibinde haşret.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!…
Uyan uykusu çok gözlerim uyan…
Tükenebilmek yıpranmadan, tüketebilecek bir şeylerin her zaman olabilmesi ve umarsızca tüketmek.
Tükenmek istemek, acılara ram olmak.Güvenmek, hak etmeyene güvenmek ve hüsranlarla dost olmak.Her tükenişten sonra çoşkuyla dirilmek, her dirilişin yeni bir tükeniş için olduğunu bilmeden boş dünyada boş şeyler için çabalamak.Hayat bu mu basitlik içinde kargaşa, kargaşa içinde hüzün ve gözyaşı.
Yaşamak istemek, isteyebilmek, hemde boş heveslerle çoşarak bir yaşam hayal etmek.
Yok mu Rabb’den bir haber, yoksa habersiz miyiz?
Günahın cazibesini bilemez miyiz?
Uyan ey kalbim uyan ebedi uyumadan.
Birimi var, senden habersiz
Kim ki o, bu kadar umarsız
Umudun yok mu ey kimsesiz
Hayat yaşanmaz mı yârsız
Gerçek yâri bilki kalma kârsız
Yoksa hesaplar kalır tutarsız