Bu akşam (03 ekim 2008) Mehmet abimle hasbihal ederken faydalı olma, vesile olma mevzusu açıldı.Bu mevzu açılırda can (Ayşe) ablamın yüreğinden çıkıp, sıcak sıcak yüreğimize servis edilen yazısı anılmaz olur mu?
İyi ki varsın , iyi ki yüreğindekileri sunuyorsun ablam,yüreğinin güzelliği daim olsun.
Ayşe
Nerden: Karabük
Yaş: 38
Pazar, 01.Nisan, 2007 – 16:12
(Nur’un yani Benim Vesile Hanım’ımın 3560 numaralı yazısına karşılıktır.)
BİR TATLI ÖMÜR GİBİ GİTMEYE NİYETLENDİN
AYRILIK ATINA EYER VURDUN İNADINA.
AMA BİZİ UNUTMA, HATIRLA AMA!
SANA TEMİZ DOSTLAR,İYİ DOSTLAR,BAĞDAŞ DOSTLAR,
YERYÜZÜNDE DE VAR, GÖKYÜZÜNDE DE VAR.
ESKİ DOSTLA GEÇEN GÜNLERİ UNUTMA, HATIRLA AMA…
HAZRETİ MEVLÂNÂ
Hatırladın mı kardeşim!
Evlerimiz binanın en üst katında, birbirine yakıncacıkken, sizin ailece koyup gitme zamanınız geldiğinde, ben çoktan işe gitmek üzere yola koyulmuş olacaktım…Sabah kalkınca, Kapını açınca, görüp de okuyasın diye yazıp, asmıştım kapınıza bu şiiiri…O güzeller güzeli insana ait bu şiiri…Sonra o şiiri kapı komşumuz Sebahattin Abi bile görmüş de , söylediklerine göre okumuş, gözleri de dolu dolu olmuştu ya…
Hislerimle öyle çok örtüşüyordu ki o günlerde…
Evet…evimiz yakıncacıktı, sonra siz taşındınız…
Aynı binada oturdukları halde birbirinden habersizce yaşayıp duran iki insandık biz, ben diyeyim bir,sen de ki iki sene sonra birbirinden haberi olan iki insandık biz…Aslında birbirini tanıyan ama meğerse pek de tanımayan iki insan…
Sonra; Bir gün sen dedin ki bana; “haydi gel”…”Tamam” dedim ben, “Tabii…”
Sonra biz arkadaş olduk… Sonra sen anlattın ben dinledim…Ne kadar da özendin bana…İtina ettin…Ne kadar üzerime titredin…Ne kadar da değer verdin…
Ben ise senin değerini zaman geçtikçe daha çok, daha çok anlıyorum… Hele ki başımı secdeye her koyuşumda…Bunu sana çoğu kereler söylemişimdir ya…SENSİN VESİLE HANIM…Sebep, SEN…
Yani uzun lafın kısası: Ben kalbi temizgillerden (!)işte öyle bir insanken, ibadet dolu bir yaşam teklif ettin bana …hani hep olmasını isteyip te, içinde olamadığım o yaşamı… hani o hep imrenip de yapamadıklarımı, bir türlü hayatıma oturtamadıklarımı…Zamanı varmış besbelli…istedim, istettin bana …Oldu…hem de kolaycacık, zevkle, sevgiyle…”Gözümün Nuru Namaz” diyen peygamberim ne de haklıymış…Şimdi onsuz geçen günleri telafi etmenin telaşındayım…
Sır neredeydi? Sevgidemiydi işin sırrı, dostlukta mı? duaların gücünde mi, sözlerin kudretinde mi? çok mu istemekteydi sır, emek vermekte mi?
Aslında bunların hepsindeydi sır…Ama aslında ” Ol” diyen Rabbimin “Ol” demesindeydi sır…Nasibim varmış…Sen; VESİLE HANIMIMSIN…
Bunları dua dostlarımızla paylaşmak istedim Vesile Hanım! Çünkü onları artık çok yakın buluyorum…Sen de öyle değil mi?
KARDEŞİM! AYŞEGÜL’ÜN BAŞININ HER SECDEYE VARIŞI BORCUNA MUKABİLDİR. ANCAK O SECDELERDE SENİN OLAN BİR PAY VARDIR…RABBİM O PAYIN SEVABINI SANA KAT BE KAT VERSİN…AMİN!
(nasıl ruh halin çözüldü mü Vesile Hanım(!) Sakın mahçup olma tamam mı?)