YAZ KURSLARI BİR FIRSATTIR

YAZ KURSLARI BİR FIRSATTIR

Kuran-ı Kerim öğrenme hususunda hiç bir kimsenin bir bahane bulmaya hakkı yok. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı, bütün camilerde “yaz kursları” başlatacaktır. Hocalarımızın da bu konuda duyarlı davranıp fedakârlık yapacaklarına inanıyorum. Çocuklarımızın bu “yaz kursları”na gönderilmesi büyük bir imkândır.
Bu itibarla çocuklarımızın gönüllerini ve hayatlarını Kur’ân-ı Kerîm’le aydınlatmak durumundayız. Çocuklarımızı Kur’ân-ı Kerîm’le buluşturmanın daraldığı zaman ve ortamlarda, her evin Kur’ân-ı Kerîm mektebi haline getirilmesi ve çocukların ilk mektep ve ilk mabet sayılan kendi yuvalarında Kur’ân-ı Kerîm’i öğrenmeleri gerekir. Çocuklarımızı kesinlikle ihmal etmeyelim. Çünkü bu konudaki ihmalin faturasının çok ağır olacağını bilelim. Teyp ve video kasetleri, VCD’ler, elektronik cihazlar, hatta internetten de faydalanarak Kur’ân-ı Kerîm öğrenmemiz mümkün… Yeter ki, bu işi ciddiye alalım ve öğrenmeye karar verelim. Çünkü kıyamet gününde “Kur’an-ı Kerim’i niçin öğrenmedin? Çocuğuna niçin öğretmedin?” diye sorulunca, ne cevap vereceğiz? Geçerli bir mazeretimiz olacak mı? Kesinlikle olmayacaktır. Ona göre düşünelim, taşınalım.
Bir sohbetimizde bu konudan yani Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek ve eşimize-çocuklarımıza öğretmekten bahsederken, dinleyenlerden biri:
– Hocam! Ne yapalım! Anne-babamız bize öğretmemiş, ALLAH onlardan sorsun! deyince:
– Böyle söyleme! ALLAH affetsin, de! Öğrenmeye çalış, demiştim. O ise, aynı düşüncesini sürdürünce, kendisine:
– Neyle meşgul oluyorsun, ne iş yaparsın? diye sordum.
– Ağır vasıta şöförüyüm. Bir nakliye şirketinde çalışıyorum. Kamyon-tır vesaire kullanıyorum, diye cevap verdi. Kendisine:
– Peki! Bunları yani ağır vasıta şöförlüğünü, kamyon-tır vesaire kullanmasını sana kim öğretti? Annen-baban mı öğretti? diye sordum. Şaşırır gibi oldu. Böyle bir soru beklemediği halinden belliydi.
– Hayır, annem-babam öğretmedi, ben kendim öğrendim! dedi. Ben de ona:
– Peki! Ağır vasıta şöförlüğünü, kamyon-tır vesaire kullanmasını kendin öğrendiğin gibi, Kur’an-ı Kerim’i neden kendin öğrenmedin? diye sordum. Bir cevap veremedi. Sadece:
– Eh, işte! demekle yetindi.
Evet! Muhteremler! Annemiz-babamız şu veya bu sebeple bize Kur’an-ı Kerim’i, dini bilgileri öğretmemiş, buna imkan bulamamış olabilirler. Peki bu imkanlarla biz öğrensek, ne olur? Elbette çok güzel olur. Hem kendimizi, hem de onları büyük bir vebalden kurtarmış oluruz.

Mehmet Talu

Kaynak: http://tereke.org

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir