Berat kandili

Osman b. Ahnes (R.A.)’den rivayete göre Resûlellah (S.A.V.) şöyle buyurdu:

“Şaban’dan Şaban’a eceller belirlenip (görevli meleklere bildirilir), o kadar ki adam evlenir, çocuğu olur, oysa ismi ölecekler arasına (yazılıp) belirlenmiştir.” (Beyhekî, Şuabu’l-İman, 3/386, No:3839, Deylemi, Firdevs, 2/73, No: 2410)

Hz. Aişe (R.Anha)’dan rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:

ALLAH Teâlâ, hayrı şu dört gecede yazdırır:

a) Kurban Bayramı gecesi,

b) Ramazan Bayramı gecesi,

c) Şaban ayının yarısı gecesi yani Berat gecesi. Bu gece, ALLAH Teâlâ, ecelleri ve rızkı yazar. Hacca gidecekler de bu gece yazılır.

d) Sabah namazı vaktine kadar Arefe gecesi… “ Diğer bir rivayete göre: Onlar beş gece olup biri de: Cuma gecesidir. (Deylemî, Firdevs, 5/274, No:8165, Suyutî, Ed-Durru’l-Mensûr, 7/402)

Binaenaleyh, muhterem okuyucu! Gelin… Mukadderatımızın tayin ve tespit edildiği bu mübarek gecede, çok çok dua edelim. Edelim ki, mukadderatımız hayırlı olsun. Hayırlı uzun ömür, sıhhat ü afiyet, helâl bol rızık, son nefeste kâmil iman ile ölmek, korktuklarımızdan emin, umduklarımıza nail olmak, dünya ve ahiretimizin mamur olması, Cenab-ı Hakk’ın cemaliyle – cennetiyle müşerref olmak v.b. isteklerimiz için dua edelim. Mukadderatı bilemiyoruz. Kimbilir? Yeterli dua etseydik belki istediğimiz şekilde olurdu. Etmediğimiz için de öyle oldu.

b- Berat Gecesi’nde yapılan ibadetin fazileti büyüktür. Bu gece hakkında Hz. Ali (R.A.)’den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurdu:

“Şaban ayının yarısı yani Berat gecesi olduğu zaman kalkınız, o geceyi ibadetle geçiriniz, gündüzünde de oruç tutunuz. Çünkü Cenab-ı Hak, güneşin batmasıyla birlikte (rahmet ve ihsanıyla, gufran ve inayetiyle) dünya semasına tecelli eder ve şöyle buyurur: Günahlarının bağışlanmasını isteyen yok mudur? Onu bağışlayayım. Rızık isteyen yok mudur? Onu rızıklandırayım. Bir derde düşen yok mudur? Ona afiyet vereyim (o dertten kurtarayım). Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu? (Ve bu hitap) fecir doğuncaya kadar devam eder.” (İbn-i Mace; İkame: 191, Beyhekî, Şuabu’l-İman, 3/379, No: 3822)

“ALLAH Teâlâ’nın dünya semasına tecelli etmesinden” murad: O’nun rahmet ve bereketinin, hayır ve nimetinin inmesi; sema kapılarının açılması, duaların süratle kabul edilmesi, kullarına rahmet ve merhametle bakmasıdır.

Binaenaleyh, bu mübarek gecede yapılacak olan ibadet ve taatta, kılınacak olan kaza veya nafile namazlarında bir çok sevap vardır. Bakınız… Rabbimiz nida buyuruyor:

Günahlarının bağışlanmasını isteyen yok mudur? Onu bağışlayayım.”

– Biz varız, Ya Rabbi! Diyelim. Günahlarımıza tevbe istiğfar edelim.

“Rızık isteyen yok mudur? Onu rızıklandırayım.”

– Biz varız, Ya Rabbi! Bize helal bol rızık nasip eyle, diyelim.

“Bir derde düşen yok mudur? Ona afiyet vereyim (o dertten kurtarayım).

– Biz varız, Ya Rabbi! Diyelim. Dertlerimizi, hastalıklarımızı, sıkıntılarımızı, müşküllerimizi söyleyelim. Rabbimizden halletmesini isteyelim.

yazan: Mehmet Talu

kaynak: http://www.itibarhaber.eu/index.php?option=com_content&task=view&id=2049&Itemid=184

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir